15 Nisan 2013 Pazartesi

26 Kasım 2012

Oğlum, son günlerde feci daralmış durumdayım. Evdeki yardımcımızın, misafirlerin çantalarından para çaldığını öğrenip, işten çıkarttık ve kaldık senle başbaşa. Sabah 7' den, baban uyanana, yani 3'e kadar bana kök söktürüyorsun. Ne yüzümü yıkayabiliyorum, ne birşey yiyebiliyorum, hatta çoğu zaman tuvalete bile gidemiyorum, bıraktığım an çığlık çığlığa ağlıyorsun. Hal böyle olunca benim de sinirlerim dayanmıyor ve sık sık ağlama krizlerine giriyorum, umarım hissetmiyorsundur. Herkes bana sütüm artsın diye 'rahat ol, stres yapma' diyor ama mümkün değil. Stres olmamam gerektiği için daha fazla stres oluyorum aksine. Bir yandan okuduğum kitaplardaki düzei bir türlü kuramadığım için geriliyorum, bir yandan sütüm az olduğu için. Bütün bunların yanında, evden çıkamamak, sabahtan akşama kadar aynı şeyleri yapmak, uykusuzluk hiç bana göre değil. Bazen eski hayatımı çok özlüyorum, hissediyorsan, n'olur kızma bana. Bu demek değil ki seni sevmiyorum ya da istemiyorum. Sadece çok zor bir dönem bu benim için de, senin için de.. Bir an önce geçmesini istiyorum. Geçsin bu karanlık günler ve yaz gelsin, hadi, lütfen, lütfen...






9 Nisan 2013 Salı

23 Kasım 2012

Canım Oğlum,

Hastaneden sonraki ilk günler hiç geçmeyecek gibi gelmişti bana ama bak bir haftayı daha devirmişiz :)
Oradayken herşey çok rahattı ancak eve geldiğimiz ilk gece çok zor geçti. Bütün gece ağladın, susturamadık seni bir türlü. Geri dönmek istedim resmen. Ben zaten çok paniktim, neyse ki baban daha sakindi, durumu idare etti. Sabaha kadar habire hemşireleri, doktorları aradık durduk. En son sabah 6 da senin aç olduğuna karar verdik. Baban gidip mama aldı, mamayı içtin ve sustun. Meğer gerçekten benim sütüm çok azmış ve sen açlıktan ölüyormuşsun. Bu, benim için çok moral bozucu oldu tabii. Hiç düşünmemiştim sana ilk 6 aydan önce anne sütü harici birşey yedirmeyi. Neyse, yapacak birşey yok, o gün bugündür, mama takviyesiyle devam ediyoruz hayatımıza. Bir yandan da sütümü arttırmaya çalışıyoruz habire. Neyse ki memeden umudunu kesmedin, hala güzel emiyorsun. Insallah yakında sana yetecek kadar sütüm olur da mamalara ihtiyacımız kalmaz.

Onun dışında genel olarak iyi bir bebeksin, çok fazla gaz sorunun yok çok şükür. Sadece uykuya dalmakta biraz zorlanıyorsun, tıpkı baban gibi, bir türlü derin uykuya geçemiyorsun. Umarım bu, sadece bebeklikten kaynaklıdır ve zamanla değişir. Neyse ki uyuduğun zaman iyi uyuyorsun. Şimdiden geceleri 3-4 saat kesintisiz uyumaya başladın. Ben de böylece dinlenebiliyorum geceleri artık. O ilk günlerin gerginliğini üzerimden atmaya başladım, şimdi çok daha iyiyim. Dışarı bile çıktım hatta. 4 saat seni bırakıp Istinye Park'a gittim bu hafta, o kadar iyi geldi ki anlatamam. İnşallah bana kızmamışsındır bunun için ama eminim ilerde anlayacaksın. O kadar zor ki bizim gibi özgürlüğüne düşkün insanlar için, küçücük bir bebeğe yapışık bir şekilde eve kapanmak. Zaten ben sürekli senle konuşup herşeyi, bütün hislerimi anlatıyorum sana, tam anlamasan da eminim hissediyorsundur.

Bu arada seninle de çıktık sokağa 3-4 kere, yürüyüş yaptık birlikte, çok hoşuma gitti. Genelde uyuyorsun ana kucağında ve arabada- ki buna çok memnunum. Gezmeyi, dışarı çıkmayı çok sevdiğim için dışarda huysuzlanan bir bebeğim olsaydı durumum vahim olurdu. Artık hergün dışarı çıkarmayı düşünüyorum seni, karda kışta bile. Hem böylece soğuğa alışırsın, fazla hasta olmazsın ilerde.

İşte böyle bebeğim, ilk günlerimiz böyle geçiyor. Bir an evvel seninle oynamak, gülücüklerini görmek için sabırsızlanıyorum. Hadi bir an önce geçsin şu zor dönemler...














8 Nisan 2013 Pazartesi

15 Kasım 2012


Sevgili Yaz,

Tam bir haftadır bizimlesin ama ben ancak kendime gelip de yazabiliyorum.
Doğumun çok rahat geçti, hiç zorlanmadık çok şükür. Doktorumuz Bülent Bey, gerçekten çok iyiydi. Beni uyutmadılar, belden aşağımı epiduralle uyuşturdular sadece, böylece herşeyi hissettim. Karnıma bastırdıklarını, senin çıkışını, sonra hemen akabinde gelen ilk çığlığını.. Normal doğumdaki kadar olmasa da çok güzel bir duyguydu. Sonra seni hemen yanıma getirdiler, öptüm, kokladım ve 'merhaba' dedim sana. O an çok ağlayacağımı düşünmüştüm ama sanırım ameliyat gerginliğinden (o sırada bir yandan karnımı diktiklerini düşünürsek, çok da anormal değil :) ) pek öyle olmadı, biraz gözlerim doldu sadece.

Sonra odaya geldik ve seni yıkanmış, temizlenmiş bir halde kucağıma verdiler, ilk emzirme için. Bu konuda çok başarılıydın, ilk seferde hemen becerdin ve güzel bir uyum yakaladık, hala da öyle gidiyor çok şükür.
İki gece hastanede kaldık, çok gelen gidenimiz oldu, yavaş yavaş birbirimize alışmaya başladık. Gerçi ben sürekli sana bakıp, inanamayarak 'bu benim oğlum mu' diye düşünüyordum ama olsun, o duygu hala geçmedi zaten, hala inanamıyorum benim olduğuna :) Ha, unutmadan en çok tipini merak ediyordum ya senin, ilk gördüğümde bayıldım sana. Hep beyaz olmanı istemiştim ve de tombul.. Tam istediğim gibiydin, pembe beyaz ten, pufidk yanaklar.. Herkes senin çok güzel bir bebek olduğunu söyledi. Halbuki yeni doğanlar çirkin olur ya genelde. Gerçi şu anda tipin bayağı değişti ilk güne nazaran, sanki gitgide babana benziyorsun. İlk anda dikkatimi çekmişti gözünün altındaki torbalar 'ödem' demişlerdi hastanede ama hala duruyorlar, tıpkı babanınkiler gibi. Ayrıca bir de ensende aynı babanınkine benzer bir doğum leken var. Hatta o kadar aynı ki, 'DNA testine gerek kalmadı' diye espri yaptık aramızda :)  Neyse, bari gözlerinin rengini benden almış olsan çok sevineceğim. Bakalım, daha çok var tipinin oturmasına, merakla bekliyorum.

Burada kesmek zorundayım, ağlamaya başladın gene, n'olur çok uzatma olur mu :)

O kadar çok doğum fotoğrafın var ki, hepsini koyamadım, sana sonra gösteririm diğerlerini :)


1 Nisan 2013 Pazartesi

7 Kasım 2012

Canım Oğlum,
Bir hafta daha gecti ve geldik son gune! Heyecan dorukta. Yarın sabah 6.30 da kalkıp hastaneye gidecegiz ve 8 de ameliyathaneye alacaklar bizi. Yani tam 22 saat sonra (Su an 10.30) seni kucagıma almış olacağım hayırlısıyla. İnanamıyorum! Ben nasıl hamile kaldım, 9 ay nasıl geçti.. Şaka gibi geliyor hala, çok komik.. Seni bir göreyim, o zaman anlayacağım işin ciddiyetini galiba :) Gerçi ben istemiyorum anlamak, hep böyle sorunsuz, kolay, eğlenceli, mutlu geçsin bütün hayatımız, tıpkı benim hamileliğim gibi, ciddiyete gerek yok :))
Bu arada ölücem tabii meraktan, nasıl birşeysin, kime benziyorsun diye. Ahmet'in abilerini düşünürsek, esmer olma ihtimalin de var ama ben beyaz tenli olmanı istiyorum. Bayılıyorum, tombik, bembeyaz bebeklere. Tabii bir de gözlerin bana benzerse tadından yenmez :) Neyse, 22 saat sonra göreceğiz inşallah.

Geçen pazar sana 'baby shower' yaptık evde kızlarla. Çok eğlenceli geçti, bir sürü hediyen oldu daha doğmadan. Nike botların bile var, görünce bayılacaksın :) Ayrıca evde bana yardımcı, gerektğinde de seninle ilgilenecek ablan da işe başladı geçen hafta, ben çok sevdim onu, inşallah sen de seveceksin.
Hadi artık gel, bekliyoruz seni..




 Bak bu da Aslı teyzenin kendi elleriyle yaptığ  'bez pastası'. Ne tatlı değil mi? Daha çok fotoğraf görmek istersen gene buraya bakabilirsin