23 Temmuz 2013 Salı

01 Şubat 2013

Evet oğlum, bugün 3. ay kontrolün için Barbaros Bey'e götürdük seni babanla. İlk gittiğimizde o gelmemişti, o yüzden bu sefer özellikle gelmesini istedim, çünkü artık doktoruna karar vermemiz gerekiyor, bir o, bir bu olmaz.
Neyse, gittik, Barbaros Bey her zamanki gibi fazla konuşmadı ama bütün sorularımıza cevap verdi. Bu ara sadece anne sütü emip, mama almamaya başladın (sanırım sütüm yetiyor artık) Nesim Bey'e sorduğumda 'mamayı değiştirin' demişti, Barbasor Bey ise, 'mamayı kes, hiçbir çocuk açlıktan ölmez' dedi. Sonra sana kalça ultrasonu çektirdiğimizi öğrenince 'gerek yoktu ama işte kapitalizm' falan gibi şeyler söyledi. Bir de üstüne aşıdan önce ilaç verdiğimi duyunca ' tedbir olarak ilaç vermek kadar saçma birşey olamaz' dedi ve işte o zaman 'tamam' dedim, 'bizim doktorumuz bu'  Son derece rahat bir adam, 'pişik oldu' deyince 'altını açık bırak', 'burnu tıkalı' deyince, 'odayı soğut' diyor mesela :) Baştan beri bize evi, özellikle senin odanı soğuk tutmamızı önermişti zaten. Ben de ısrarla, babanın bütün karşı koyuşlarına rağmen, kaloriferleri en kısığa alıp, ısıyı 18-19 derecede tuttum hep. Hatta Barbaros Bey, bu sefer 3. ayını dolduduğun için 16-17 dereceye düşürebileceğimi söyledi ama o kadarını yapabilir miyim bilmiyorum baban şimdiden evde eldivenlerle falan dolaşıyor, daha soğuk olursa ne yapar hiç fikrim yok :)
Soğuğa alışman süper birşey bence, o yüzden seni karda bile sıkı sıkı giydirip hergün dışarı çıkartıyorum, hem temiz hava alıyorsun, hem bağışıklık sistemin gelişiyor. Ayrıca soğukta uyuyan bebeklerin, üst solunum sistemlerinde bakteri, virüs üremesi daha az olduğu için, burun tıkanıklığı, nezle gibi sorunları da nadir olurmuş. Üstelik 1 yaşına kadar görülebilen 'ani ölüm sendromu' riski de, sıcakta uyuyanlara göre, daha düşükmüş. Yaa, işte böyle oğluşum, sonuç olarak, senin doktorun Barbaros Bey. Zaten baştan beri biliyordum ama lanet akrep şüpheciliyi işte, annende'acaba' lar hiç bitmiyor :)




30 Ocak 2013

Çok kararsız biri olduğumdan bahsetmiştim ya hani sana daha önce, işte o kararsızlık, doktorun konusunda da kendini gösteriyor.
İlk önce seni Amerikan Hastanesindeki Aylin Hanım'a götürdük, çok şeker, çok da ilgiliydi aslında ama arkadaşlarımdan hep methini duyduğum Etiler'deki Klinilk'i de denemek istedim. Önce orada Barbaros Bey'e gittik 15. gün kontrolün için. Barbaros Bey, doğal yöntemleri ve ilaçsız yaklaşımıyla aslında tam da benim kafama göre biriydi ama benim rahatlatılmaya, dinlenilmeye ve konuşmaya ihtiyacım olduğu o dönemde, fazla konuşmadığı için işime gelmemişti. Sonra 1. ay kontrolünde gene Klinilk'teki Mehmet Bey'e gittik. O daha konuşkandı, uzun uzun muayene etti seni, özellikle süt ve mama konusunda beni biraz olsun rahatlatmayı başardı ama gene de 'hah işte bizim doktorumuz' diyemedim nedense.. 2. ay kontrolün içinse gene çok meşhur, bir çok arkadaşımın tercih ettiği, özellikle teşhisleriyle ünlü Nesim Bey'i deneyelim dedim. Babanla beraber gittik, çok tatlı, tonton, sevimli bir adamdı. Senin sağlık karnendeki farklı doktorları görünce bana 'çocukta birşey yok, sen manyaksın' dedi ve tabii bunun üstüne baban bayıldı Nesim Bey'e. Senin için de 'harika çocuk, mutlu bebek, çok iyi bakmışsınız, aferin size' falan da deyince ben de çok rahatladım ve 'tamam' dedim, 'artık ona gideriz'. Dolayısıyla sonraki muayenende gene ona gittik. Sana sağlık ocağında verem aşısı yaptırmamızı söyledi. Aşıdan önce de, her ihtimale karşı ateş için Minoset vermemi önerdi. Ben hiç ilaç sevmeyen biri olarak, biraz bozuldum tabii ama bugün aşıya gitmeden önce verdim sana ilk ilacını. Sonra da gidip aşılarını yaptırdık. 1 koldan, 2 de bacaklarından. Çok ağladın yapılırken, resmen içim gitti. İlerdeki hastalıklarınla, Allah korusun başına gelebilecek kazalarla nasıl başa çıkacağım bilmiyorum, hiç kıyamıyorum ki sana.
Neyse, doktor konusuna dönecek olursak, Nesim Bey, ilaç vererek beni biraz kuşkuya düşürmüş oldu. Üstelik uyku eğitimin için de, 'bırak 15-20 dakika ağlasın' dedi - ki ben kesinlikle ağlamaya bırakma yöntemine karşıyım - ve bununla, ondan da vazgeçmeme sebep oldu. Sanırım gene Barbaros Bey'e götüreceğim seni, bana en çok uyan o gibi geliyor.