19 Mart 2013 Salı

30 Ekim 2012

Sevgili Yaz,

Bugün benim 40. doğumgünüm! Ve bu doğumgünümde bana hayatımın en büyük hediyesi olarak sen geliyorsun, ne güzel. Gerçi ben bugünkü doktor randevumuzda, bana bir hediye daha verip aşağı dönmüş olmanı bekliyordum, maalesef dönmemişsin. Neyse, n'apalım, annen sezeryan olacak bu durumda. Bugün 15 dakika kadar senin kalp atışlarını dinledik, sıkıntıda mısın, stresli misin anlamak için. Gayet iyisin çok şükür. Sanırım sen orayı çok sevdin, çıkmaya niyetin yok pek :) Diyorlar ki, bebeklerin son haftalarda yerleri daraldığı için, hareketleri azalırmış. Biz 38. haftayı bitiriyoruz, sen hala kıpır kıpırsın maşallah. Bugün doktor bile 'yerinde durmuyor, doğru dürüst ölçüm yapamıyorum' dedi, düşün yani. Ben bayılıyorum senin karnımdaki hareketlerine, sürekli anlamaya çalışıyorum, hangisi elin, hangisi ayağın. Ve de gene söylenenin aksine, sen ben uyurken uyuyorsun, ben kalkınca kalkıyosun.Ne harika birşey! O yüzden hala hiç sıkıntım yok, geceleri rahat rahat uyuyorum (Senden doğduktan sonra da aynı performansı bekliyorum,
 ona göre:) ) Zaten bana hiç sıkıntı vermedin ki şimdiye kadar. O yüzden, kafanı çevirmemeni de küçük bir nazarlık olarak kabul ediyorum. 40 yaşında bu kadar rahat hamilelik geçirip, üstüne bir de normal doğum yapsaydım zaten göze gelirdik herhalde, haha. Kendimi hazırladım merak etme. Hem zorlanmadan çıkacaksın ve bu yüzden ilk doğduğunda daha güzel görüneceksin. Hem ben de hazırlıklı gittiğim için daha bakımlı olacağım. Böylece birlikte ilk fotoğraflarımız harika çıkacak, ne güzel! (Annen böyledir işte, hemen herşeye adapte olup, iyi tarafından bakmaya başlar )
Evet, şimdi doğum tarihini söylüyorum; 8 Kasım 2012 sabah 8.00! Nasıl? Güzel bir tarih bence, hemen 39. haftanın bitiminde gelmiş olacaksın. Şu anda 2 kilo 890 gr sın, o zamana kadar 3 kiloyu bulursun, gayet iyi. Doktor zaten minyon bir bebek olduğunu söylüyor. E zaten biz de böyle bir aileden iri yarı, selvi boylu bir çocuk beklemiyorduk. Ama merak etme ben seni o kadar güzel besleyeceğim ki, boyun gayet yeterli olacak, çok uzun olmasın zaten, hiç sevmem ben :)
Hemen yükselen burcuna baktım tabii doğum saatine göre, sabah 9'a kadar gelirsen, yükselenin 'yay' olacak. Yani akrebin bunalımını, stresini dengeleyecek, canlı, neşeli bir burç. Arkadaş canlısı, sosyal, gezmeyi çok seven, iyimser, neşeli, hareketli ve tezcanlı olacağın yazıyor burç tanımlarında. Süper! Ben bayıldım sana şimdiden ama baban iki tane gezme meraklısı, yerinde duramayan tiple ne yapacak şimdiden kara kara düşünmeye başladı. Bize ne boşver, artık o onun sorunu, isterse peşimize takılır o da :))


Bak bunlar da bu seneki doğumgünümden kareler. Pazar günü yaptığımız aile kutlamasından..



Ve de dün geceki arkadaş yeğinden..




5 Mart 2013 Salı

19 Ekim 2012

Canım Oğluşum,

En son doktor kontrolünden beri senin daha kolay dönmeni sağlayacak yoga hareketleri ve bir takım değişik şeyler deniyorum. Mesela ütü masasını koltuğa dayayıp, 30-40 derece eğimle başaşağı üzerine yatıyorum, karnımın üst tarafına soğuk kompres, alt tarafına sıcak su torbası koyuyorum. (Sizler, soğuktan sıcağa doğru dönermişsiniz duyduğum kadarıyla) Bu arada baban aşağıdan senle konuşup 'hadi gel' falan diyor ya da sana müzik dinletiyor. Aslında bu halimizin bir fotoğrafını koymak isterdim neler çektiğimizi anla diye ama ele güne rezil olmak var, ben sana sonra gösteririm :)
Umarım işe yarar bütün bunlar da, kafanı aşağı çevirirsin, gerçekten süper olur normal doğum yapabilirsem. Hem daha çabuk ayağa kalkarım, vücudumun toparlanması daha hızlı olur, böylece senle daha rahat ilgilenebilirim. Eğer normal yolla dünyaya gelmekten korkuyorsan, sakın endişelenme, annenin vücudu buna çok hazır, kolayca, hiç zorlanmadan çıkacaksın, merak etme. O yüzden bebişim, dönebilirsen dön olur mu? Ama eğer dönemiyorsan, (bazen annenin rahminde çıkıntı olurmuş, bebeğin dönmesini engelleyen) uğraşıp uğraşıp da yapamıyorsan da, kendini üzme, dünyanın sonu değil. Önemli olan sağlıklı bir şekilde kavuşmamız. O zaman da sezeryanla kavuşuruz ne yapalım. Biz gene de son bir haftamızda dönmen için çalışalım, olmazsa da olmaz, sen stres yapma sakın.

Bu arada odan hazır, gerekli herşeyi aldım, dolaplarını yerleştirdim, çok güzel oldu. Sabırsızlanıyorum seni bir an önce orada görmek için :)







16 Ekim 2012

Yaz'cım, canım, ben sana ne dedim geçen yazdığımda? Şu geçtiğimiz 2 hafta içinde aşağı doğru dönmelisin demedim mi? Bugün gene doktora gittik ve sen hala kafan yukarıda duruyorsun, olmaz ki.. Biliyorum rahatın yerinde böyle ama 3-4 gün içinde dönmezsen normal doğum şansımızı yitiriyoruz. Annen bayağı ameliyat olacak bu durumda. Halbuki ne güzel, doğal yolla kavuşacaktık birbirimize, o çekeceğim sancılardan sonra, senin içimden çıktığını hissedecektim -ki bunun dünyanın en güzel anı olduğunu söylüyorlar- ve sonra seni kucağıma alacaktım, muhtemelen hüngür hüngür ağlayarak. Eğer sezeryan olursam bunların hiçbirini hissetmeyeceğim. Birçokları için iyi bir şey olabilir bu ama ben o anı yaşamak istiyorum. Bunca zamandır bunun için spor yaptım, pelvik hereketlerimi hiç ihmal etmedim, çatımı genişletmek için bir sürü yoga hareketi yaptım. N'olur inat etmesen de, bunların hepsi boşa gitmese, n'olur, n'oooooolur.
Tabii ben kendimi normal doğuma çok hazırladığım için, çok moralim bozuk şu an ama aslında daha önemlisi senin sağlıklı olman, ki çok şükür öylesin. 2 kilo 650 gram olmuşsun ve yanakların daha da tombikleşmiş. Öyle ya da böyle 2-3 hafta sonra kavuşacağız. Ha, bu arda mobilyaların geldi, odan neredeyse hazır. Yarın senin için büyük alışverişe çıkıyorum ilk aylarda ihtiyacın olacak şeyleri almaya. Sonra onları yıkayıp yerleştireceğim dolaplarına, çok zevkli. Ve de bekleyeceğiz artık doğum tarihini..

Geçen hafta İstanbul Fashion Week vardı, hergün bir sürü defileye gittik seninle. Beni böyle karnım burnumda görenler, 'podyumda doğuracaksın' diye dalga geçtiler hep ama anneni biliyorsun, hiçbir şeyden eksik kalmaz. Hem gördüğün gibi topuklardan vazgeçtim, daha ne yapayım :)